Kışın İçini Isıtacak 4 Kitap Önerisi
Kitap okumayı seven biri için zaman ve mekan fark etmeden kitap okumak her koşulda keyif verse de bazen öyle anlar vardır ki gününü sadece kitapların sunduğu o sonsuz dünyada geçirmek istersin. İç ürperten rüzgarlı ve soğuk kış günlerinde tek yapmak istediğimiz biraz hayallere dalmak, şimdiki zamanla olan bağı koparmaktır.
Bunun en güzel kaçış yolu da kitapların dünyasında kaybolmaktır tabii. Kış aylarında içini ısıtacak bir kitap önerisi tüm gününü daha huzurlu kılabilir. Camın kenarında sevilen bir kitabı bir solukta okumak, o dünyanın içinde kaybolmak ister bazen insan. 📚
İçindekiler
Okumaktan Büyük Keyif Duyacağın Kitap Önerilerini Birlikte Keşfedelim!
Yağmurlu ve soğuk bir kış gününde sıcacık kahven veya çayın elinde, battaniyenin altında okudukça sana keyif verecek, elinden düşüremeyeceğin bir kitap önerisine ne dersin? Bu kitapları okuduğunda etkisinden uzun süre çıkamayacaksın. Kış aylarında sadece içini değil, ruhunu da ısıtacağına eminiz. Kış günlerinde zamanını en keyifli şekilde geçirmek isteyenlere önerebileceğimiz 4 klasikleşmiş kitap önerisi hazırladık!
Kitap kurtlarına özel daha fazla kitap önerisine ulaşabileceğin Sosyopix kitaplarına göz atabilirsin! 🎈
Bir sayfa daha okumak için gözünü kırpamayacağın kitap tavsiyelerini birlikte inceleyelim! 🧡
Soğuk Kış Günlerinin Ruhuna Uygun Kitap Önerisi:
1- José Mauro de Vasconcelos – Şeker Portakalı
Kışın bir solukta okuyup bitireceğin, etkisini uzun yıllar üstünden atamayacağın bir kitap önerisi ile başlamak istiyoruz. Brezilyalı yazar Vasconcellos’ın 1968 yılında kaleme aldığı Şeker Portakalı, dünya genelinde klasikleşmiş eserler arasında yer alıyor.
Zeze isimli küçük bir çocuğun gözünden dünyayı ve çevresini algılayışı, başından geçen olayları iç dünyası ele alınarak anlatılıyor. Hayal gücü oldukça geniş olan Zeze, yaramazlıklarıyla herkes gına getirse de bir o kadar da zeki ve meraklı bir çocuk. Ailesinden görmediği ilgiyi çevresinde aramakta, küçük yaşına rağmen büyük sorunlara göğüs germeyi öğrenen gururlu ama duygusal bir yapıda.
Düşünceleri ve hayalleriyle varlığını kanıtlamaya çalışsa da göz ardı edildikçe içine kapanıyor. Evin bahçesinde küçük şeker portakalı ağacı ise hislerini anlatabildiği en iyi arkadaşı oluyor. Yaramazlık yaptığı sırada tanıştığı Portekizli ile zamanla sevilmeyi, dostluk kurmayı da öğrenecektir.
Yazar kendi çocukluğundan da esinlenerek kitabı 12 günde yazmıştır. Sımsıcak diyalogları, küçük bir çocuğun masumca dünyaya bakışı okuyucuda derin izler bırakıyor. Yıllar geçse de Zeze’nin o meraklı tavırları, bitmek bilmeyen soruları, masumca sevilmek ve sevmek istemesi insanın kalbini etkileyen ve uzun yıllar boyunca hatırladıkça yüzünü gülümsetecek detaylardan.
Sadece bir kitap önerisiyle değil kitabı okurken içini ısıtacak bir hediye önerisi için; Şeker Portakalı Hediye Kutusu.
2- Lev Tolstoy – Anna Karenina
Soğuk bir kış gününde sıcak bir bitki çayı eşliğinde kuşkusuz akla ilk gelen Rus edebiyatının başyapıtlarından bir kitap önerisinin gününü daha keyifli ve huzurlu kılacağına inanıyoruz. Dünya klasik edebiyatının öncü isimlerinden Tolstoy’un 1877 yılında yazmaya başladığı Anna Karenina, klasik olarak nitelendirilen dünya genelinde birçok kez sinemaya ve tiyatroya uyarlanmış bir eser.
Kitap 19. yy’daki topluma ışık tutarak, sosyolojik bir analiz sunuyor adeta. Bir taraftan toplumun kabul gördüğü ahlak kuralları içerisinde yaşamak isteyenler diğer yandan içinden geldiği yaşamak istese de toplum baskısı nedeniyle sessiz kalanlar ve en önemlisi baş karakterimiz gibi nasıl isterse öyle yaşayan üç farklı kesimi ele alıyor.
Olaylar; yasak aşk ilişkileri, ihanetler, karakterlerin ruhsal çöküntüleri ve iç dünyası etrafında dönüyor. Evli ve dillere destan güzellikteki Anna Karenina ile genç ve yakışıklı Kont Wronsky arasındaki yasak aşkı ele alıyor. Toplumun yargılayıcı tavrının karşısında içinden geldiği gibi hareket eden Anna’nın yavaş yavaş bunalıma girişini, aşkı yüzünden başına geleceklerden habersiz olaylarla mücadele edişine tanık oluyoruz.
3- Emily Brontë – Uğultulu Tepeler
İngiliz edebiyatının öncü kadın yazarlarından Brontë kardeşler mutlaka okunması gereken isimlerden. Bugün sana önereceğimiz kitap önerisi ise okurken soğuk ve rüzgarlı bir kış gününü adeta evinde hissettirecek Emily Brontë’nin tek romanı ve 1847 yılında yayınlanan Uğultulu Tepeler kitabı.
19. yy’da İngiltere’sinde geçen kitap, zengin bir ailenin kızı Catherine ile ailenin evlatlığı Heathcliff arasındaki sancılı ve ihtiras dolu aşk hikayesini ele alıyor. Saf aşkın zamanla nasıl nefrete dönüşeceğini ve hırs uğruna alınan intikamın ne kadar güçlü ve yaralayıcı olduğuna şahit oluyoruz. İki karakter arasındaki koşulsuzca sevginin zamanla nesilden nesile aktarılan kin ve nefrete dönüşümünün en güzel anlatımı.
4- J. D. Salinger – Çavdar Tarlasında Çocuklar
Klasik başyapıtların ardından kitap önerisi serimize modern zamanın başyapıtı olarak kabul edilen Salinger’in 1951’de basılan Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabıyla devam ediyoruz. Romanın baş kahramanının soğuk bir kış gününde New York sokaklarında yaşadığı maceraları okuyarak kış temasını ruhunun derinliklerinde hissedeceksin.
Kitap, ergenlik çağındaki çocuğun yetişkinlerin dünya düzeninde yüz yüze gelmek zorunda kaldığı olaylarla sisteme başkaldırışını ele alıyor. Romanın kahramanı Holden, Noel öncesi okuldan atılmasıyla olaylar başlar. Evden uzaklaşması ve sokaklarda geçirdiği üç gün boyunca başına gelen olayları kendi ağzından anlatıyor. Kitabın sonunda karakter yaşadıkları sonucu kendini psikiyatri kliniğinde bulur.
Keskin bir rüzgarın yüzüne çarptığı bu kış günlerinde sıcacık battaniyenin altında keyifle okuyabileceğin kitap tavsiyesini inceledik. İçine dalacağın dünya sayesinde saatlerce elinden bırakamayacağın kitap önerisine okumadan önce kokulu mumlarla, değerli anılarla, keyif çaylarıyla huzurlu bir okuma ortamı yaratmak istersen; Sosyopix‘i ziyaret etmeyi sakın unutma! 💖
Daha fazlası blog.sosyopix.com
Unutma, Sosyopix seni seviyor! 🧡